top of page

Haftanın Fit 3'lüsü-Medici Etkisi, Tek Hikayenin Tehlikesi & Dinlenmenin 9 çeşidi

Güncelleme tarihi: 28 Şub 2021











Bu haftanın bülteni önce, zihni fit tutacak Medici etkisi ile başlıyor, zihinsel fitliğin önündeki en büyük engellerden biri " tek bir hikaye ile yaşamanın tehlikesi" ile devam ediyor ve koltuklarımıza gömülüp, hiç olmadığı kadar ekrana maruz kaldığımız bir dönemde, dayanıklılık sporları ile uğraşanların kutsal kelimesi "recovery" yani toparlanma-dinlenmeye dair 9 basit ama etkili öneri ile bitiyor.


İyi pazarlar...

"İyi fikirlerin patlamasını nasıl yaratırız ve bu fikirleri nasıl hayata geçiririz? " Medici Etkisi, Sayfa 7

Medici Etkisi, İsveç-Amerikalı girişimci Frans Johansson'ın 2004 yılında yazdığı, Amazon'un en iyi 10 iş kitabı listesinde uzun süre kalmış ve 18 dile çevrilmiş bir kitap.

Ana ilhamını, insanlık tarihindeki en büyük yenilik dönemlerinden birini tetikleyen bir aile olan Medici ailesinden alıyor. Medicis'in Floransa'da Rönesans'ı ateşlemek için yaptığı şey, himayeleri aracılığıyla, birçok farklı disiplinin en iyi uygulayıcılarını - ressamlar, heykeltıraşlar, düşünürler, mimarlar, yazarlar, eğitimciler - aralarındaki açık tartışma ve fikir alışverişini yönlendirerek bir araya getirmekti. On beşinci yüzyıl İtalya'sında olağanüstü bir yaratıcılık patlaması yaşanmasının sebebi buydu. Yazar kitabında bunu "Medici Etkisi" olarak nitelendirdi.

En "fit" haliyle Medici etkisinden neler çıkarabiliriz?

Her türlü sisteme dinamizmi veren şey, çeşitliliğin kendisi... Düşünmeyi öğrenmek, varsayımları zorlamak, farklı olana temas edebilmek...

Doğrusal düşünme, bir fikir veya süreci bir noktadan başlamak, bir dizi bağlantılı adımı izlemek ve bir noktada sona ermek için farkında bile olmadan seçtiğimiz düşünme şekli. Doğrusal düşünce sırasında, olaylara sıralı olarak bakar, bilgi alır ve ondan toplanan bilgileri başka bir duruma uygulayarak günlük yaşamın sorunlarını çözeriz. Doğrusal düşüncede, bir şeyin adım adım diğerine yol açtığını düşünürüz. Tahmin edeceğimiz üzere, bu düşünce tarzı, yaşamımızı idame ettirmemiz için çoğunlukla gerekli olsa da, ileri sıçramak için yeterli değil.


Rönesansı düşünce boyutunda mümkün kılan şey, farklı disiplinlerin kesişme noktalarından doğan inovasyon...

Çeşitliliğin bir araya gelebilmesi...

Varsayımların dışına çıkabilmek


Bu bizim için ne demek?

Geçtiğimiz hafta yazdığım yankı odaları gibi mecralarda kendin gibi olanlarla konuşmakla, hep aynı bakış açılarından bakmakla, benzer kitapları okumakla, varoluşun boyutlarında bilindik olanın içinde kalmakla, tırnak içinde "büyümek" mümkün değil.

Kendimize benzer geçmişlere, eğitimlere, inançlara, değerlere ve düşünce süreçlerine sahip insanlarla iletişim halinde olmakla, doğrulama önyargısı (bilişsel önyargı) yaşar ve düşüncelerimize meydan okumayı bırakırız.


Bir cafe açmayı planladığınızı varsayalım. Çoğumuzun üzerine en çok düşüneceği şey, menü, lokasyon, cafenin iç dizaynı gibi şeyler olacak ve muhtemelen bu doğrultuda en çok iç mimar, şef gibi insanlarla konuşacağız. Bu şekilde harika bir cafe açabilirsiniz. Ama -just another coffee shop- olma ihtimali yüksek.


Oysa Medici etkisi, yaratıcılığı, inovasyonu, konfor odasından çıkışı ve yaptığın iş ne olursa olsun gelişimini desteklemek için şunları öneriyor.


- Aklına gelebilecek en alakasız insanlardan fikir al.

- Saçma görünen soruları sor. Menusu olmayan bir cafe nasıl olurdu? Yemek servis etmeyen bir restoran nasıl olurdu?

- Başka sektörlerden ilham al.

- Bugün dünyadaki en güçlü kesişimin neden inovasyon ve strateji ile çeşitlilik ve kapsayıcılık arasında olduğunu ve bunun senin için ne anlama geldiğini düşün.


Doğanın bütün özgünlüğünün kaynağı, o ekosistemdeki alışveriş, çeşitliliğin fazlalığı... Kendi işimle ilgili neyi, ne kadar farklı yapabilirim'le ilgili düşündüğüm bu dönemde, beni tetikleyen, yeniden hatırladığım bu bakış açısı umarım okuyucusuna da iyi gelir.

Buraya eski ama yaşamdaki çeşitliliği ve bu çeşitliliğin gücünü kullanmamanın tehlikesini anlatan şahane bir video bırakıyorum. Nijeryalı genç bir yazar olan Chimamanda Adichie'nin 2009 TED Konuşması “Tek Hikayenin Tehlikesi”, evlere kapandığımız, az sayıda insanla iletişim içerisinde olduğumuz, sosyal medya kanallarının bile karşımıza, hareketlerimize dayanarak aynı haberleri ve aynı hikayeleri tekrar tekrar çıkardığı bir dönemde, bize farklılıklara temas etmeyi hatırlatıyor.


Mikro düzeyde, tek bir hikayenin tehlikesi, insanların bireyler olarak diğer insanlarla otantik bir şekilde bağlantı kurmasını engellemesi ve her türlü gelişimin önünü tıkaması... Makro düzeyde ise çok daha global sorunlara yol açtığı kesin...


İzlemek isteyenler için link burada;

Yoğun spor yapanların ve dayanıklılık gerektiren fiziksel aktivitelerle ilgilenenlerin iyi bildiği bir kavram vardır. "Recovery". Bir yarışa hazırlanırken ya da yarış sonrasında, bedeninize uygun bir recovery- toparlanma- dönemi yaşamazsanız, sakatlanırsınız.


Nasıl gelişiriz, nasıl farklı düşünürüz'lerden sonra, global olarak 1 saate yakın daha fazla çalıştığımız, günleri ekran karşısında geçirdiğimiz bu dönemde, bedensel, duygusal ve zihinsel fitlik için bir çeşit "recovery" olarak tanımlanabilecek 9 öneri bırakıyorum.

(Orjinali : Steph Barron)


1- Kendine sadece eğlence için birşeyler yapma izni vermek

2- Kendi ihtiyaçlarına, en çok bedeninin sana ne demek istediğine dikkat etmek

3- Planlanmamış bir gün geçirmek

4- Nazikçe ve netçe "hayır" demek

5- Tek başınıza bir zaman geçirmek

6- Kestirmek

7- Kendiniz olmanıza izin veren insanlarla birlikte olmak

8- Doğayla buluşmak

9- Anlamı olan bir şey üretmek , ki sanıyorum sonuncusu favorim...


Hepimize şimdiden iyi haftalar.

420 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page