top of page

Haftanın Fit 3'lüsü-" Yukarıya Bakma" Zamanı- Güç İstenci, Kriz Dönemi Liderliği ve 1 Okuma Önerisi











Farklı bakış açıları, can yakan ve umutlandıran gelişmeleri, bu da mı oldu'ları ile bu hafta Boğaziçi direnişi doğal olarak gündemden hiç düşmedi. Gezi'den beri bu denli kalbim "sahada" atmamıştı. Oturduğumuz sitenin akşamları başlayan tencere-tava'sından başka bir katkım ne yazık ki olamadı. Ama en azından biraz bile olsa etki alanımda olan bir yerle, eğitimlerdeki sohbetlerle, insanlarla tartışmakla, kişisel direnişimi kendimce sürdürmeye çabaladım. Sadece içinde yaşadığımız coğrafyada değil, her yerde; her organizasyonda, her takımda, her ailede, hatta bireysel seviyede dönüşüme ihtiyaç duyduğumuz bir alanı hatırlattı benim için bu direniş.


İnsanlık tarihi kadar eski bir kavram: Güç. Ve sahip olduğumuz gücü nasıl kullandığımız...


İçinden geçtiğimiz ve hem global hem bireysel seviyede zaten yeterince zorlandığımız dönemde en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyin, evrensel değerlerde birleşen, kendi gibi olmayanı kapsayabilen, duyan, anlatan, anlama niyetinde olan, karşısındaki kişi ya da grubun varlığına -mış gibi yaparak değil- özünden gelen bir samimiyetle saygı gösteren, kibirden uzak, kendi kırılganlığına temas edebilen bir halde olabilen bir varoluş hali olduğunu düşünüyorum.


Bu haftanın bülteni;

Ebeveyn olarak,

içinde çalıştığınız organizasyonda bir takımın parçası olarak, yönetici olarak,

dünya vatandaşı olarak, hangi sıfatlarla okuyorsanız şu an fark etmeden herkesi ilgilendirdiğine inandığım bu kavramla ilgili birkaç öneri barındırıyor.

Yukarıya ve içimize bakmaya devam edelim...

"İnanıyorum ki birçok kötülüğün kaynağını gücün yanlış kullanımında bulabilirsiniz.

Buraya üzerinde biraz düşünmek için Eric Liu'nun biraz politika, biraz günlük yaşamda güç ile ilgili konuştuğu bir videosunu bırakıyorum. Bütün konuşmanın en önemli sorusu da şu. Gücü kimin için, neye hizmet etmek için istiyorsun? Kendin için mi? Başkaları için mi?


Ülkeyi yönetenlerden, başkalarını etkileyecek herhangi bir karar alma pozisyonuna sahip herkes için önemli bir soru bu...


Bertrand Russell'a göre güç, enerjinin fizikteki temel kavram olması açısından insan ilişkilerinin temel öğesidir. Ve başkaları üzerinde güce sahip olmanın - istedikleri, ihtiyaç duydukları veya korktukları kaynakları kontrol etmek olarak tanımlanır - zihin ve beyin üzerinde derin etkileri vardır. Bir çok bilimsel kaynağa göre, gücü elinde bulundurmak, testosteron seviyesini artırır ve bu da striatal ödül ağlarında ve prefrontal bölgelerde dopaminerjik aktiviteyi yükseltir. Bunun kanıtı, görece güçsüz oldukları bir durumu hatırlamaya kıyasla, başka bir kişi üzerinde güç sahibi oldukları bir durumu düşünmeye hazırlanan bireylerde (Boksem ve diğerleri, 2012) artan sol prefrontal aktivasyonu gösteren çalışmalardan gelmektedir. Yani hayali bile insanoğluna iyi geliyor.


Tam olarak bu yüzden bilincinde olmak çok önemli. Dilerim bir gün kendi ülkemizde de benzer şuurda politikacılar görürüz.



“Bu dünyanın daha fazla güçlü insana ihtiyacı yok. Aksine bu dünyanın acilen ve her türden barışçı, iyileştirici, onarıcı, öykücü ve sevgi dolu insanlara ihtiyacı var.”


Dalai Lama

McKinsey, Mayıs 2020'de kriz durumlarında liderlik için öne çıkan ana temaları paylaştığı bir yazı yayınladı. Yazıda 4 nitelik- - farkındalık, kırılganlık, empati ve şefkat- günümüz liderlerinin kriz halindeki durumlarda, iyileşmeye zemin hazırlaması açısından kritik başlıklar olarak öne çıkıyor .


Farklı bakış açısı olanları nasıl duyarız ?

Nasıl daha birleştirici olabiliriz?

Aidiyet ve katılımı nasıl sağlarız?

Şefkatli eylemler yoluyla krizi, birlikteliğe dönüştürmek mümkün mü?


Korkarım günümüzün politika anlayışı bu sorulara cevap aramaktan epey uzakta ama cevaplarımızı en azından bireysel seviyedeki etki alanımıza taşımayı deneyebiliriz.

Makalenin tamamını merak edenler için aşağıya bırakıyorum.

Tuning-in-turning-outward-Cultivating-co
.
Download • 518KB

Son paylaşım, eğitimlerde sanıyorum en çok önerdiğim kitap.. Bu bültene de konusu itibariyle tam uydu.


Ben OK'im, Sen OK'sin'i okuma fırsatınız olursa, güçle ilişkimiz, ilişkilerde oynadığımız oyunlar ve ego durumlarına ait transaksiyonlarla ilgili çok şey bulabilirsiniz.


Aynı dileği tekrarlayarak bitireyim, içimize ve yukarıya bakalım...



Çünkü aşağıya bakmayacağız.

İyi pazarlar.


Gözde



148 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page