top of page

Haftanın Fit 3'lüsü- Belirsizliğe Dokunmak, Geleceğin Şirketleri, Kaygıyı Anlama Çevirmek











Eğer arama motorunuza "World Uncertanity Index" yazarsanız karşınıza çıkacak olan ilk sayfada, aşağıdaki grafiği görecek ve dilimizden düşmeyen belirsizlik kavramının Dünya genelinde nasıl bir seyir izlediğine şahit olacaksınız. Bu endeks, The Economist Intelligence Unit’in üç ayda bir yayınladığı ülke ekonomik raporlarında değinilen siyasal ve ekonomik belirsizlikleri esas alarak hazırlanıyor, 143 ülkeyi kapsıyor ve 1955 yılından beri güncel verilerle yenileniyor.

Grafiği okumak zor değil.

Sıçrama yaptığı 3 dönem var. Yıllara bakıldığında karşılık geldikleri olaylar; Yunanistan Krizi, Brexit ve elbette Covid... Bir gerçek de, sürekli artış eğiliminde olması..

Bu artış eğilimi, belirsizliğin, nasıl kaçarız diye yollar aradığımız bir öcü değil, apaçık önümüzde duran, temas etmeyi hem bireysel hem de organizasyonel olarak öğrenmemiz gereken bir mesele olduğunu da gösteriyor sanki...


Bu bülten, belirsizliğe temas etme hali ile ilgili...

Belirsizlik Dünyasında Geleceğe Hazır Şirketler Neyi Farklı Yapıyorlar?


Şubat 2021'de bir McKinsey Makalesinde görsellerde orijinal tanımlarını gördüğünüz 9 başlık yer aldı. Şirketlerin dönüşüm ajandalarında olmazsa olmaz, belirsizliğe teması kolaylaştıracak ve üzerine özellikle bu günlerde konuşmak gereke 9 başlığı şöyle özetleyebiliriz.


Okuyan OD'cilere selam olsun, yolumuz uzun... :)


1- Amaç

2- Değerler

3- Kültür

4- Radikal Yataylık

5- Karar Verme Hızı

6- Yetenekler

7- Ekosistem Bakış Açısı

8- Herkesin İşi Olarak: Data

9- Öğrenme & Gelişim


Kaygının yakın akrabası: Belirsizlik.


Belirsizlik olarak düşündüğümüz şey, en basit haliyle, beynin bir hareket tarzı seçmeye çalışması aslında. Evrimsel bir bakış açısından bu, hayatta kalmayı etkileyen kararlar almak anlamına geliyor. Ancak ne olacağını bilemediğimizde ve bunu bir tehdit olarak algıladığımızda, kaygı duymaya başlıyor ve önümüzde olmamasına rağmen "bir tehdit algıladığımız için" duygusal tepki vermeye başlıyoruz. İşte burada önemli bir farkındalık gerekli hepimize.


Belirsizlik karşısında üretilen kaygının, zihin ürünü olduğunu anlayabilir, kontrol edebilecek ve edemeyeceklerimizin farkına varırsak, belirsizliğe temas etmek biraz daha kolay olabilir. Aşağıdaki soruları, kaygı hissettiğim anlarda kendime sormaya çalışıyorum... İlk 3'ü yine zihin sorusu ama sonuncu soru, bir harekete davet çağrısı...


Beni en çok ne kaygılandırıyor?

Kaygıyla nasıl bir ilişkim var?

Kaygıdan kaçınmak için hangi davranışları seçiyorum?


Zihnimde kalmak yerine, kaygı hissettiğimde, tam o an, farklı ne yapabilirim?


Viktor Frankl diyor ki, enerjin bitmiş olabilir, ama hayat senden katılmanı bekliyor... Aşağıya kaygımızla ne yapabiliriz, bunu nasıl öğrenme sürecine ve anlama çevirebiliriz'le ilgili etkilendiğim bir konuşma bırakıyorum.


Bu görseli Adam Grant paylaştı geçtiğimiz haftalarda. Grafiğin basitliğine bakar mısınız?

Geçmişle ilgili yapacak bir şey yok, gelecek henüz gelmedi. Ama elimde şu an ve geleceği etkileyecek tam şu anki seçimlerim var. Bilgece seçmek lazım :)


İyi pazarlar...


156 görüntüleme0 yorum

Kommentare


bottom of page